|
"TARTIŞILAN SÖZCÜKLER"[i]
Prof. Dr. Doğan Aksan'ın bu adı taşıyan kitabı gerçekten
çeşitli şeyler düşündürüyor insana. Bunlardan bazıları TDK ile ilgili. TDK
1950'ye kadar bizdeki dil geliştirme çalışmalarının resmî veya yarı-resmî merkezi
olmuştur. Çalışmaların vargıları resmî buyruklarla ve bürokratik yoldan
kullandırılmış ve benimsetilmiştir. Kurum ilkin 1950'de sıradan bir dernek haline
gelir. Ancak ondan sonradır ki Türk Dili Dergisini çıkararak dilsel sorunu
kamuoyu önünde tartışmaya başlar, önerilerini ve bulgularını resmî buyruklarla
değil, tartışarak kabul ettirme durumunda kalır. TDK 27 Mayıs'tan sonra gene
yarı-resmî bir niteliğe bürünür gibi olursa da bu pek uzun sürmez. Kurumun
yarı-resmîlikten hiç bir zaman kurtulmadığını söyleyenler de çıkabilir. TDK
tüzüğü incelenince onların da bazı gerekçeleri bulunduğu kabul edilebilir. TDK'nin
resmilikle ilişkisi ne olursa olsun, apaçık bir şey var: TDK, kurulduğundan beri, dil
geliştirme çalışmalarında etkili olmuştur. Bundan ötürü de bugüne kadar
yapılmış yanlışların sorumlusu sayılmaktan kurtulamayacaktır, dolayısıyla
kendisini savunacaktır. Prof. Aksan'ın kitabı, bu bakımdan, TDK adına bilimsel bir
savunma olarak görülebilir. Kitaba bu gözle bakılınca şöyle sorulabilir: TDK'nin
bugün asıl gereksediği bilimsel bir savunma mıdır, yoksa bilimsel bir özeleştiri
mi?
Prof. Aksan kitabında 49 sözcük üzerinde duruyor, bu sözcüklerin neden
tartışıldığını bildiriyor, sonra eski kaynaklara ve halk diline başvurarak
inandırıcı örneklerle olumsuz kanıtların pek çoğunu çürütüyor. Bu arada toplum,
ilginç, ortam, bağımsızlık gibi bazı sözcüklerin
alışılmış yolların dışına çıkılarak türetilmiş olduğunu kabul ediyor.
Kitapta hemen göze çarpan bir şey var: Üzerinde durulan 49 sözcüğün
aşağı yukarı hepsi tutunmuş. Önsözde şöyle deniyor: "Bugüne değin basında,
çeşitli dergi ve kitaplarda çıkan yazılarda ileri sürülen savları, belirtilen
görüşleri toptan karşılayarak tartışılan sözcükleri dilbilim ve Türkçe
araştırmalarının verileriyle değerlendirme yolunu tuttuk." Demek ki 49 sözcük
çeşitli yayınların taranmasıyla saptanmış. Ama bu, onların seçiminde izlenen yolu
açık seçik bildirmiyor. Tartışılan sözcüklerin hepsi bu kadar olamaz. Acaba bu 49
sözcük bir çeşit örneklemeyle mi saptandı? Böyle ise nasıl bir örneklemeye
başvuruldu da kitaba giren sözcüklerin aşağı yukarı hepsi tutunmuş sözcük oldu?
Sözgelimi neden arsıulusal, yadestetik, yadgerekircilik, yadınkurun
gibi sözcüklerden bir tek örneğe rastlanmıyor? Prof. Aksan'ın alışılmış
yolların dışına çıkılarak türetilmiş sözcüklerin tutunma nedenleri üzerine
söyledikleri de pek kandırmıyor insanı. Sözkonusu nedenler açık seçik bilinmiyor
olabilir, araştırma gerekebilir, ama yazar hiç değilse kişisel varsayımlarını
bildirerek okurları daha çok düşündürebilirdi. Kitapta tek tek sözcüklere
biçimsel bakımdan yöneltilmiş eleştirilere gene biçimsel açıdan yanıtlar
verilmesi Prof. Aksan'ın eksikliği değil elbet. Tek tek sözcükler üzerinde ve
yalnızca biçimsel bakımdan durmak, bizde bu türlü tartışmaların genel
niteliğidir. Sözgelimi bir A sözcüğü için şöyle bir eleştiride
bulunulduğu pek görülmemiştir: "A sözcüğü kurallara uygun olarak
türetilmiştir. Ama A'nın İngilizce karşılığı olan B'nin 7
türevi vardır. A sözcüğünü kullanarak o 7 türeve Türkçe karşılık
bulmak olanaksızdır". Vb.
Prof. Aksan kitabın önsözünde şöyle diyor: "... arı Türkçeden yana olduğu
için kişileri şu ya da bu siyasal görüşün etkisinde, yabancı düşün akımlarına
yönelmiş göstermek, ancak güdümlü bir tutum olabilir." Kim katılabilir bu
görüşe? Özellikle "yabancı düşün akımları" üzerinde ayrıca ve uzun
uzun durulabilir. Hele ulusalcılık ile dil geliştirme arasındaki ilişki ve
ulusalcılığın yabancı kaynaklı olduğu düşünülürse... "Güdümlü bir
tutum" ile politik bir tutum kastediliyorsa, dilsel soruna apolitik bir
sorunmuş gibi bakmak neden politik olmasın ve neden bilimsel olsun? 
i Ragıp Gelencik,
"'Tartışılan Sözcükler'", Türkiye Yazıları (dergi), sayı 6, Eylül
1977, s. 37-38. (Doğan Aksan'ın "Tartışılan Sözcükler" adlı kitabı
için bkz.: Prof. Dr. Doğan Aksan, "Tartışılan Sözcükler ve Özleştirme
Sorunu", TDK Yayınları: 425, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1976.)
|
|